Danışmanlarımızdan

Yukarıdaki fotoğrafta üzerinde bir şeyler yazılmış bir adet 5 TL var. Şimdi sizden bu fotoğrafı dikkatlice incelemenizi ve olası senaryo üzerine düşünmenizi rica ediyorum. İfade edilmesi olası, paranın üzerine yazı yazmak konusunda hassasiyetleri anlıyor ama burada ele almayı planladığım konunun özü üzerinde yoğunlaşmayı tercih ediyorum.

Paranın üzerinde şöyle yazıyor “12.08.2017, oğlumuzun ilk haftalığı ilk kazandığı para”. Bu 5 lira bir yakınım eline para üstü olarak 18.08.2017’de geçmiş. Aldıktan sonra yazıyı fark etmiş, okumuş sonrasında da ilgimi çekeceğini düşünerek bana gösterdi. Ben de onun üzerine yazmaya kadar verdim.

Sizin senaryonuzu bilmiyorum ama ben ne olduğunu bilmediğim bir işte bir haftadır çalışan yedi sekiz yaşlarında bir erkek çocuğunu görüyorum ve kazandığı parayı ailenin bulunduğu bir ortamda eve getiriyor. Gurur içinde “bakın haftalığımı aldım” diyor. Hem anneyi hem babayı görüyorum ama sanki baba (sanırım ben baba olduğum için bu sahne böyle) ile biraz daha göz gözeler bu anda. Çocuk parayı masaya koyuyor ve babanın tepkisini merakla bekliyor. Anne -baba gurur duyuyorlar çocukları ile. Baba parayı alıyor ve “Oğlum zor bir haftayı tamamladın. Emeğinin karşılığını aldın. Seninle gurur duyuyoruz” diyor ya da şart değil, bir şey demiyor, çocuğun gözünün içine bakıyor ve şöyle bir saçlarını okşuyor. Baba da anne de çocuk da biliyorlar ki o okşama bugün başka türlü bir okşama. Sonra paranın üzerine bu notu yazıp çocuğa veriyorlar “bu senin paran ne istersen yapabilirsin” diye. O not yazılırken çocuğun gözlerini görüyoruz, nasıl gurur dolu, nasıl doyumlu nasıl gerçek sevgiye doymuş bir çocuk gibi. Baba “herkes bilsin, bu paranın hikâyesini” diyor yazarken. Son iki sahnede bizim oğlan çocuğunu parayı cebine koymuş bakkala giderken ve kasanın yanında aldıklarının ödemesini bu 5 lira ile yaparken görüyoruz.

Bu senaryo benimkisi elbette bambaşka şekillerde yazılabilir fakat değişmeyen bir şey var, bir ebeveynin bu paranın üzerine düştüğü not. Şimdi işin biraz da çocuk yetiştirme, ana-babalık, insan ilişkileri yönünden bu paraya bakmak istiyorum ve düşülen bu notun mesaj değeri üzerine yazmak istiyorum.

Bizler yaşamımızı etrafımızdaki insanlar ve onlarla ilişkilerimizin içinde yaşıyoruz. Bu ilişkilerin belki de en önemlisi ise ana-baba ve çocuğun ilişkisi. Bu ilişkinin rengi, tonu uzun vadede olduğumuz insanı tanımlıyor. Bizler bu ilişkilerin içinde şekil alıyoruz, bir çocuğun yaşamında en önemli kişiler kaçınılmaz olarak anne babası oluyor ve onların yaptığı ve yapmadığı her şey çok önemli oluyor. Çocuk doğduğu anda anneye babaya hayatta kalmak için bağımlı ve duygusal olarak da bağlı, zaman içinde bu bağımlılık azalsa bile duygusal bağ bırakın azalmayı eğer koşullar uygun bir biçimde beslerse çok daha güçlü bir hal alıyor. Çocuklar yaşamlarını yaşarken ebeveynlerinin izleyiciliğine müthiş bir ihtiyaç duyuyorlar. Bir baba olarak şunun farkındayım, iki çocuğum da yaşamlarında olanı biteni, yaptıklarını bana göstermek benimle paylaşmak ihtiyacı duyuyorlar. Dalgın olduğum günlerde en çok duyduğum cümlenin “baba bak” olması da buradan kaynaklanıyor. Bunu istiyorlar. Deneyim de bilim de aynısını söylüyor. Bu alanda bir süredir çalışan ve emek veren birisi olarak artık şunun çok net olarak farkındayım, bir ana-babanın en önemli görevi çocuğunun bu ihtiyacını karşılamak. Bizler çocuklarımızın yaşamının en önemli tanıklarıyız. Çocukluğunda bu tanıklığı yaşayamamış, görülmesi gereken anda kendini gösterememiş ya da görülmemiş çocukların yetişkinliği çoğu zaman bu açlığı gidermek için uğraşarak geçiyor, içlerinde bir türlü doldurulamamış bir boşluk ile bir yaşam sürdürmeye çalışıyorlar. Bu baba veya anne eminim başka başka olumlu şeyler de yapıyorlardır ama sadece bu not ile çocuklarına “sen bunun için bir emek verdin, seni emeğini önemsiyor değerli buluyoruz. Bunu yapan bir çocuk olduğun için de seni ayrıca kutluyoruz. Sana güveniyoruz, bizim ailemizin bir parçası olmandan, senin anne-baban olmaktan mutluluk duyuyoruz” diyorlar. Bu anne-babayı haddimi de aşma olasılığını göze alarak kutluyorum. Bu çocuğun gözlerinin nasıl parıl parıl olduğunu tahmin ediyor ve yaşamdaki her türlü zorluğa karşı bu şekilde aşılanmakta olduğunu düşünüyorum.

Gün içinde her birimizin önüne etrafımızdaki insanların, özellikle çocuklarımızın yaşamında önemli tanıklar olarak geleceğe bir katkı sunabileceğimiz anlar, imkanlar geliyor. Bence olayın ne olduğundan daha çok bizlerin bu anı nasıl bir gelecek yaratmak için değerlendirdiğimiz. Hepimize iyi seçimler yaptığımız bir yaşam dileyerek ileride bu konu üzerine daha çok yazmak sözü ile yazımı sonlandırıyorum.

Not: Bu senaryonun tartışmaya açık kısımları (niye bu para harcandı, 5 lira haftalık olur mu vs) ve üzücü versiyonları üzerinde de çok düşündüm. Ancak bizi konudan uzaklaştırabileceği kaygısı ile onların üzerine herkesi kendi kendine düşünmek üzere bırakıyorum.